Eski ismi “Kırk Kilise” olan Kırklareli şehri, tarih boyunca birçok antik yerleşim merkezine sahiptir. Bir geçiş bölgesi olması dolayısıyla Bizans ve Roma dönemlerinde pek çok istilaya uğraşmıştır. İlk kez I. Murat zamanında Osmanlıların eline geçmiştir. 1363’ten sonra uzunca bir barış süreci yaşamış ve I. Dünya Savaşı ile Balkan Savaşı’nda Bulgar ve Yunan işgaline maruz kalmıştır.
Fakat 10 Kasım 1922 artık özgürlüğüne kavuşan bir il olmuştur. Gezi meraklılarının uğrak yerlerinden biri olma özelliğine de sahiptir Kırklareli. Gerek kültürü, gerek müzesi, doğal yerleri, göl ve barajlarıyla merak uyandırır. Şimdi Kırklareli’ni gezmeden önce bilinmesi gerekenlerle yazımıza devam edelim:
Kırklareli Gezilecek Yerler
Kırklareli’nde toplam 12 tane halk kütüphanesi bulunur. Bizlere tarihi yapılar açısından zengin bir kültür mirası sunar. Bu güzel ilin eserleri arasında; türbe, hamam, camii, şehitlik, külliye ve köprüler vardır. Gezilmesi gereken yerlerin başında gelen Kırklareli Müzesi, 1894 yılında yaptırılmıştır ve 1930’da büyük önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından ziyaret edilmiştir. Bir dönem de belediye binası olarak kullanılmıştır.
Hızırbey Camii, diğer adıyla Büyük Camii; merkezde ve çarşı içerisinde mutlaka ziyaret edilmesi gereken camiilerden biridir. Kare planlı bir camii olması ve ölçüleri dolayısıyla Kâbe-i Muazzama’ya benzetilmesiyle dikkat çekmiştir. Bununla birlikte bir ilkokul karşısında bulunan Kadı Camii de yine ziyaret listesinde yer alması gereken yapılardan biridir. Bu isimle anılmasının sebebi daha önce yanında bir mahkeme bulunmasıdır. Babaeski Köprüsü; 1633 yılında 4. Murat devrinde yapılmıştır. İstanbul-Edirne asfaltının Babaeski Deresi’ni geçtiği Lüleburgaz çıkısında yer alan bir yapıdır. Kesme taş kaplı, kargir bir köprüdür. Bu köprüyle birlikte ismini anmadan geçemeyeceğimiz Sokullu Mehmet Paşa Köprüsü de Lüleburgaz Deresi üzerindedir. Bu köprü Sokullu M. Paşa tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmıştır.
Kıklareli, Pınarhisar’da Pekmezdere, Vizede Kıyıköy, Yenesu mağaraları yanında birçok mağara barındırmaktadır. Bunlardan görülmeye en değer olan Demirköy’deki Dupnisa Mağarası’dır. Yeşilin her tonunu görebileceğiniz bu mağara, iki kat ve üç mağaradan oluşan bir yapıdır. İçinde sürekli akan bir yer altı nehri ve göller bulunur. Bunlarla birlikte Kıyıköy Aya Nikola ve Yıldız Dağları da görülmesi gereken yerlerdendir.
Kırklareli Nerede?
Coğrafi olarak baktığımızda ise Kırklareli ili; Türkiye’nin kuzeybatısında kalır ve Marmara Bölgesi’nin Trakya kesiminde yer alır. Kuzeyinde Bulgaristan; güneyinde Tekirdağ; batısında Edirne, doğusunda Karadeniz bulunmaktadır.
Seyredin: Kırklareli Belgeseli
Kırklareli Ne Zaman Gidilmeli?
İl merkezinde karasal iklimin hakim olduğu Kırklareli, kıyısındaki Karadeniz’den ve çevresindeki dağlardan mütevellit farklı hava koşullarına sahiptir. Dağların yoğun olduğu şehirde ormanlar da yoğundur. En önemli av merkezlerinden biri olarak kabul gören il, ekim-şubat aylarında da oldukça ziyaret edilir. Festivalleri izlemek isteyenler mayıs, haziran ve eylül aylarında gitmelidir. Temmuz ve ağustosta ise deniz tatilcileri bu şehri tercih ederler.
Kırklareli Nerede Kalınır?
İlde 3, 4 ve 5 yıldızlı otellerin yanı sıra motel ve pansiyonlar da mevcuttur. 3-5 gün kalacaklar için kiralık evler de vardır. Fiyatlar bağlı olduğu konuma ve sunduğu imkanlara göre değişmektedir.
Video: Kırklareli’de Mutlaka Görmeniz Gereken 15 Yer
Kırklareli Gece Hayatı
Gece hayatı dediğimizde aklımıza ilk gelen müzikli ortamlardır. İşte bu ortamların çok sonra açılmaya başladığı ilde, Line Bar, The Peak Club gibi yerlerde canlı müzik dinleyebilirsiniz. Alkollü içecek barındıran bazı mekanlar ise Köşem Pub, Joker Bar’dır. Bunun yanında çeşitli aktiviteler barındıran diğer yerler ise; Papazın Evi Cafe&Restaurant, VeRa Kafe, Bukalemun gibi mekanlardır.